Her nefeste yeniden yazılan bir varoluştur o.
Yağmur damlası gibidir; yere düşmeden önce hiçbir yerde durmaz.
Her damla sessizce süzülür, kendi yolunu seçer, iz bırakır.
Hayat, gölgelerin arasına sızan ışığın fark edilişi kadar gerçek; her an, sessiz bir mucizeyi taşır içinde.
Her an, Allah'ın ilminde bir kıvılcım yanar.
Bir çocuğun gülüşünde, bir yaprağın düşüşünde, bir kapı arkasında sessizce verilen kararlarda…
İnsan o kıvılcımı fark ettiğinde hayatın tam kalbinde durur; nefes alır, fark eder ve bir an için sonsuzluğa dokunur.
Eta, işte o farkın adıdır.
Ne başlangıçtır, ne son.
Sadece o anın kendisi — bir nefes kadar gerçek.
Kaza, o anın yere değmesidir; eta ise kalpte yankılanan, yaşamın sessiz hatırasıdır.
Kader, yazılı bir çizgi değildir.
Her adımda yeniden üflenen bir sırdır.
Biz, evde, sokakta, yolda… her yerde o nefesi alır, yeniden yazılırız.
Bazen fark ettiğimiz o küçük kıvılcım bir hayatı, bir günü, bir anıyı tümüyle değiştirir.
Kimi zaman sessiz, kimi zaman gözle görülür; ama her zaman gerçek, her zaman canlıdır.
Kaderin nefesiyle yaşamak, kayıpları, sevdaları ve hataları kabul etmektir.
O nefes bize hatırlatır: yaşam, bir deftere yazılan mühürle değil, her nefeste yeniden alınan hafiflikle ölçülür.
Biz her nefeste yeniden doğarız.
Her damla, her kıvılcım, her karar bizi biz kılar.
Ve o anda insan durur; yaşamın tam kalbinde, kaderin nefesini duyar.
Kaderin soluğu, zamanın gizli köşelerinde saklıdır; insan, sadece dikkatle dinlerse kendi varlığının melodisini işitir.
Çetin Ay
BWA BAŞKANI